SEÇİM 2023 VE ANNELER GÜNÜ

Bugün yani 14 Mayıs 2023, önem atfettiğimiz, insan olarak elimizde bulunan en değerli şeylerin önemlilerinden olan seçim hakkımızı, idaremiz için irade ve istimal ettiğimiz gün. Bu sebeple, seçim kampanyaları süresince meydanlardan elde ettiğimiz kanaatle, kalabalığa kalmamak için erken sayılacak bir saatte reyimizi kullanmaya gittik; ortam yine de kalabalıktı. Seçimler herkes açısından önemli görünüyordu. 

Hayırlı neticeler getirsin, inşallah…

Seçimlerin bir özelliğini bir kez daha görmüş olduk: Anaokulu faaliyetlerinde ne kadar iyiyiz. Şöyle ki; yaylı o aletle “evet” yazısını taşıyan kısmı kağıttaki yuvarlak kısma denk getirme ve kocaman o kâğıdı usulüne uygun olarak katlayıp o zarfa yerleştirme faaliyeti. Üstüne “bir reyin bile zayi olmaması” meselesi de binince, ilk defa oy kullananlar ve ihtiyarlar için bambaşka bir zorluğa dönüştüğünü görmüş olduk. Ki ilk defa oy kullanan bir genç, maksimum süresini kullanarak beş dakikada ancak çıkabildi kabinden…

Dönüş yolunda İBB’den bir mesaj düştü telefonuma. Anneler gününü kutluyordu. Bu seçim biraz da anneler, aile ve neslimiz üzerinden yürüdüğü konusu epeydir zihnimdeydi gerçi. Lut Aleyhisselamın Kur’an’da anlatılan hikayesinden bahisle “Arkana Bakma” isimli bir yazı yazmayı da düşünmüştüm, Sayın Erdoğan’ın, “Cumhur İttifakı’na LGBT sızamaz. Dolayısıyla biz aile kurumunun kutsiyetine inanan bir ittifakız. Ve bununla ilgili adımları inşallah seçim sonrası atacağız ve Anayasa değişikliğiyse anayasa değişikliği, yasaysa yasa. Bu adımlarla beraber güçlü aileleri kuracağız.” sözleri üzerine…

Bu düşüncelerle eve geldiğimde, Anneler Günü’nün, Anna Jarvis isimli bir kız çocuğunun, annesinin Anneler Günü kutlanmalı sözünü, vefatından sonra, onunla gerektiği gibi ilgilenememe neticesi başlattığı bir iş olduğunu okudum. 1908’de başlayan bu iş, 1914’te Kongre onayıyla ABD’de yaygınlaşmış, daha sonra -İngilizler ve bazı ülkeler hariç- dünya genelinde karşılık bulmuş.

İş büyümüş, süfrajistler “Eğer çocuklarımızın annesi olacak kadar iyiysek, oy verecek kadar da iyiyiz” diyerek oy kullanma hakkı konusundaki mücadeleleri 1920’de netice vermiş. Diğer taraftan, bu Anneler Günü meselesi sosyalleşmenin önünü açarak yaygınlaşınca ticari girişimcilerin iştihanı kabartmış; beyaz karanfil ile başlayan Anneler Günü simgesi, hediye bağlamında çeşitlenerek artmış. Zamanla dev bir pazara ve alışveriş çılgınlığına dönüşmüş.

Anna Jarvis kendi başlattığı akımın çığırından çıktığını söylemiş, resmiyetten çıkarılmasını istemiş, bu işi ticarete dökenlere karşı servetinin zayi olmasına yol açan davalar açsa da günümüzde durum ortadadır. Annelerimiz bir gün değil, her zaman başımızın tacıdır, fakat kazanan yine kapitalizm olmuştur.

İBB’den gelen mesaj beni buralara kadar getirmiş oldu ve tekrar, bu seçimin aslında döndüğü temele getirdi: Aileye ve neslin korunmasına. Her türlü sapkınlıktan uzak durulması geren sözlerin arkasında durmaya.

Seçimlerimiz önemlidir. Anna Jarvis’in kendisince masumane başlattığı hareket nerelere gelmiş ve sonunda kendisini ne hale sokmuştur. Hakeza biliriz ki ateşle oynayan bir çocuk, bir kibritle bütün bir mahsulü yakabilir ve bir yılın emeğini zayi edip bir yıllık sıkıntı oluşturabilir. Şahsen böyle olmak istemem. Onun için ben de biraz gerildim kabinde. Enfal Suresinin 17. ayetine[1] dayandım. Bütün kalpler elinde olan Allah’a sığındım.

Anneler Günü olarak gündem olan bugünde, annelerimizin bugünden sonraki tüm günlerinin güzelliği için tercihimi yaptım, aileyi kutsal görenlerin yanında durdum. Bundan sonra da ailenin ve annelerimizin yanında olacağım inşallah.

Böyle bir mayıs ayında vefat eden annemi ve ahirete giden bütün anneleri rahmetle yad ediyor, aile ve evladı önceleyerek himmetini buraya hasr ve sarf eden bütün annelerimizin ellerinden hürmetle öpüyorum. Sa’yiniz meşkur, ömrünüz medid olsun…


[1] “İşte onları (Bedir’de aslında, siz) öldürmediniz, velâkin onları Allah öldürdü! Attığın zaman da (sen) atmadın, fakat Allah attı! Hem müminleri güzel bir imtihanla (nimetle, zafer ve ganimetle) imtihan etmek için (böyle yaptı). Şübhesiz ki Allah, Semî’ (her şeyi işiten)dir, Alîm (her şeyi bilen)dir.” (Enfal, 17)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s