RAF ÖMRÜ

İkidir denk geliyorum; bahçeyi ilaçladık, otlar kuruyacak, tırmıkla alacağız, tertemiz olacak cümlesiyle. Eskiden çapa vardı. Alırdınız elinize bir güzel kazardınız, aradaki otları da elinizle temizlerdiniz. Ya da bel vardır, onunla bellerdiniz toprağı…

Şimdi iş kolaylaşmış; bas ilacı, kurusun, sonra tırmıkla çekiver gitsin…

Toprağa çapa vurup alt üst ettiğinizde gözünüzle görünen kaç canlıyla karşılaştınız, saydınız mı hiç? Toprağın hayata nasıl bir ayna olduğuyla alakalı durup düşünme iradeniz, fırsatınız, idrakiniz… oldu mu hiç? 

Ya otu kolaylıkla kurutup bahçenin temizlenmesi için kullanılan ilacın, o bahçede gördüğünüz-göremediğiniz canlılara, diğer bitkilere, tabii ki toprağa ve insana nasıl zarar verdiğini, nasıl bir tahribata sebep olduğunu düşündünüz mü?

Sizi tenzih ederim, sesli düşündüm, kendime söylediğim cümleler bunlar. (İç ses:) E, ne yapalım yani? (Bu daha içeriden:) Bilmiyorum. Onca fakülteler, bilim adamları (özür, insanları), onca üretilmiş bilimsel veri var, bunlar herhalde bir şeyler söylüyordur. Bir tarafım böyle derken, diğer tarafım da öyle olsa ses niye sadece “çevreci” denen bir kısım insanlardan çıkıyor ve felaket tellallıkları artarak devam ediyor, diyor…

Çevreci, şucu bucu olanlar da bi saatten sonra bakıyorsun, çevreyi bırakmış devreye dönmüş, devlet kurup devlet yıkanların ya da niyetlenenlerin sokakçısı/değnekçisi oluvermiş. Onlar da yalan hasılı…

Bayram vesilesiyle betondan uzaklaşmak, memlekete gitmek, toprağa ve mahsulüne değmek ve istifade etmek imkânı oldu. Çocukluğumu hatırladım, yaşadım… Kahvaltıya ya da yemeğe oturmadan hemen önce bahçeden domates, yeşil soğan, maydanoz, taze sarımsak vb. alıp geliyor, yıkayıp yiyebiliyorsunuz. Toprağın kokusu henüz üzerindeyken. Kendine mahsus güzelliklerini aracıların, komisyoncuların, zincir marketlerin, pazar esnafının elinde kaybetmeden önce görüp, hissedip yaşayabiliyorsunuz… 

Anlatırken bile bir hoş oluyor insan.

Doğal gübre, sakınabildiğin kadar ilaçsız ve fıtri… Raf ömrü derdi de yok. Al, tüket! Eskiden böyle değil miydi? Her şeyin fıtri bir ömrü var, evet. Fıtrata uygun davranıp o süre içinde tüketebilirsiniz. Sebze ve meyveyi bilmecburiye mevsiminde tüketirsiniz. Sürekli güncel kalır, bütün değişim ve değişiklikleri, buna bağlı olarak Allah’ın isimlerinin tezahürlerini, alt yapınız varsa tecellilerini görebilirsiniz, idi.

Yine fıtratı dışına çıkmadan, koyulan kuralları çerçevesinde istifade süresi uzatılabilirdi. Dağdaki kar bile depolanıp yazın sıcak günlerinde yöresine göre farklı şekillerde kullanıma açıktı. Yani yöntemi, usulü, kuralı yok değildi; vardı.

(Dış ses:) Ne güzel işte, şimdi bunlar çok daha ileri gitti. Raf ömrü de üzerine bir ömür daha verdi.

Bilemedim, iyi mi oldu yoksa kötü mü? Bildiğim bir şey varsa o da fıtratın dışına çıkmamak. Mesela insan. İnsanın da bir ömrü var. Dünyaya geldiği gibi, buradan gideceği bir zaman, ecel. Ve bu süre içerisinde insandan beklenenler var. Ama insan hep genç ve güzel kalma derdinde. Hep en iyi ve tazesini tüketme düşüncesinde. Kalite, görünürlük, takdir ve iltifat beklentisinde…

Güzel de… Bu beklentiler insanı, ilaçlanmış ve raf ömrü uzatılarak daha çok para kazanma aracı olan ürünlere çevirdi, çeviriyor gün geçtikçe. Dünyada güzel görün, ışıl ışıl parla, yüzünde kırışıklık, teninde kıl olmasın, hastalanma, ihtiyarlama… Sonra, füc’eten gidiver. Ya sonra?

Elde ettiğimiz birikimler, veriler, bilim ve yuvaları vs. keşke bize fıtri olanı ve fıtratımıza uygun tarzda yaşamayı öğretecek noktaya gelebilse. Marketleri, ürünleri, fiyat artışlarını vb. ıvır zıvırları konuştuğumuz kadar insanı konuşabilsek!

Raf ömrünü uzatmaya değil de verilen fıtri ömür içerisinde manevi kemalatına katkı sağlayacak zemin ve imkanları tesis edebilsek!..

İnşallah!..

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s