ÇAYIN DEMİ

Hayatıma yoğun olarak üniversiteyle birlikte girdi çay. Daha detaylı tanıdım çayı o günden sonra. Piştiği ateşten demlenen suya, harman edildiği ilden ince bel/ince dudak bardağına kadar ilgi sahamda oldu.

Çay diyordu bir yerde “leb-sâz, leb-sûz, leb-rîz” olmalı. Nedir efendim bunlar? Yani çay dediğin sıcak içilir. Bardakta dudak payı olmaz. Bir de çayın kendi kekremsi tadı vardır ki onu hissetmelisin. Hatta “Çayı yudumladığında alnındaki damarda çayın ağza girdiğinin etkisini duyuyorsan işte o çaydır” cümleleri de literatürümüze girmiş oldu.

Sene 96’ydı zannederim, ilk şekersiz çay içmeye adım attığım tarihti. Ben de o günlerde çayı şekerli içenlere “Siz çay değil, şeker içiyorsunuz kardeşim” diyenlerdendim. Öyle kaldı gitti, daha da şekerli içmedim. Sadece “İyi de kahveyi neden şekerli içiyorsun?” diyenlere ancak “O çay, bu kahve” diyebiliyorum…

Ne var ki çay deyince aklıma ilk gelen şey hep “dem” oldu. 2002’de çayda dem, askerde kıdem sözünü de yaşamış oldum. Çayın demine alışıktım ama kıdem meselesine pek alışamamıştım. Dem kelimesinin de ne kan, ne nefes, ne içki, ne de nağmeye sürekli eşlik eden ses manası; en çok “zaman” anlamı yer etti dağarcığımda… 

İsmi anıldığında çayın, akla/göze en çok gelen kısmı yani demi, hayatımın diğer zamanlarında da gösterdi kendini. Deminde iş yapmak, demlenmeden işi ortaya koymamak gibi hal ve tutumlar çevreledi beni… 

Bir hikâye anlatılırdı eskiden, ama çaya muhabbetten ama işin zamanında yapılmasının önemine ait duruştan, bilemiyorum. Adamın biri mahkemeye müracaat etmiş, hanımından boşanma isteğiyle. Hâkim sormuş, “Neden boşanmak istiyorsun?” Cevap olarak “Bu kadın, ısrarla söylememe rağmen demliğin kapağını açıyor” demiş. Hâkim şaşırmış, “Sen bunu nereden biliyorsun?” diye sormuş. Adam, “Ben demliğin kapağının kaç defa açıldığını anlarım, Hâkim Bey” deyince, hâkim çay demletmiş ve kapağı birkaç kez açtırmış. Sonra çayı getirmişler, bir bardak doldurup adama vermişler ve sormuş hâkim, “Kaç kez açılmış bu demliğin kapağı?” diye. Adam doğru cevap vermiş, hâkim de boşamış çifti.

Dedim ya hikâye. Böyle hassas insanlar var mıdır? Vardır, kim bilir… Ama “dem” önemlidir…

Deminde olmayan çay çiğ olur ve çay damağı oluşmuş, o lezzeti fark etmiş ve hassasiyetlerine odaklanmış bir insan için o çayı içmek eziyettir, hatta mümkün değildir. 

Şimdi burada duralım!

Yazının burasında gündeme gelen “çiğlik” sadece demlenme zamanı gelmeyen çayda değil, bitkilerde, pişmeyen yemeklerde, hatta insan ve hareketlerinde de gözükmektedir. Fıtratına göre gerekli ısı, ışık, bilgi almayan, tecrübe sahibi olmayan şeyler çiğ kalmaktadırlar. Kokularıyla, tatlarıyla, hareketleri ve davranışlarıyla sevimsiz olmakta ve muhataplarına eziyet vermektedirler.

Bundandır ki Anadolu’da “Askere gitmeyene kız verilmez” denir; ta ki memleketin değişik yerlerinden gelen insanları görsün, disipline alışsın, şartların durumuna göre kendini ayarlayabilsin yani demini bulsun istenir.

İşe alacağın adamla bir yemek ye, çay iç denilir; ta ki hareketleri, tavırları, davranışları, sözleri deminde mi görünsün istenir.

Muakyyeddir, Hüsrev Efendi’nin kapısına bir gün bir şeyh gelir, onu talebe olarak almak niyetindedir. Fakat kapıya öyle şiddetli vurmuştur ki bundan rahatsız olan annesi Ayşe Hanımefendi, “Hüsrev, bu adam daha kapıya vurmasını bilmiyor, sana nasıl mürşid olacak?” demekten kendini alamamıştır.

Demem o ki “dem” önemlidir. Çiğ kalan her şey problemdir ya karın ağrıtır ya da baş…

Şunu da şuraya son söz olarak eklemiş olayım. İlişkilerde yıllanmış olmak demlenmiş olması anlamına gelmiyor maalesef. Zira insan her gün, her an yeniden doğuyor; yeniden demini bulması gerekiyor. Bunun için de sebzeye ateş, çaya zaman, insana nasihat gerekiyor.

Zamansız kimse kimsenin kapağını kaldırmasın, demimiz kaçmasın!…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s