29 Şubat 2024, Perşembe. Konya’ya gitmek üzere uyandığımda saat sabahın beşiydi. Hazırlıklarımı yaptım ve sokağa çıktım. Hava sisliydi. Kemal Bey’i almak için Kayaşehir’e geldiğimde sis daha da yoğundu. Bundan dolayı Sabiha Gökçen Havalimanından uçuşlar durdurulmuştu. Hayırlısı bakalım deyip İstanbul Havalimanına doğru yola koyulduk.
7.45’te havalandı uçak. Sislerin arasından yükseliyorduk. Bir süre sonra bulut denizinin üzerindeydik ve sabahın ilk ışıklarıyla güneş “merhaba” diyordu.
Manzaranın güzelliği karşısında sadece “sübhanallah” diyebildim. Fakat diğer taraftan zihnimde başlıktaki cümle belirdi. Zira az önce sisli ve puslu bir hava vardı. Kasvet hakimdi. Her taraf gri ve ruha daraltı veriyordu. Sisin ve gri bulutların dışına çıktığımız anda güzellikler bizi kuşatmış ve bir ferahlık gelmişti.
Eğer dedim, daraldığın bir hal varsa oradan çık; ister nazarını değiştir, ister mekanı değiştir, ister o anda yaptığın şeyi değiştir ama çık. Ta ki nefes alasın ve o dar ve darlayan alandan kurtulasın.
Elli beş dakika boyunca farklı güzellikleri yukarıdan ve geniş açıyla görme imkânı oldu. Konya’ya geldiğimizde Mehir Vakfı’ndan Süreyya Bey karşıladı bizi. TGTV Yönetim Kurulu heyeti olarak ziyaretlerimiz olacaktı. Ev sahibimiz ve mihmandarımız da Mehir Vakfı adına Mustafa Özdemir’di. Dolayısıyla ilk durağımız da burası oldu. Mehir Vakfı’nın yaptığı çalışmaları bir kez daha ama ilk elden ve yerinde dinlemiş, görmüş olduk.
Bu tip ziyaretlerin, tanışmaları genelden özele ve detaya taşıdığını siz de takdir edersiniz. Ki Hz. Ömer’den rivayetle derler: Bir insanı tanımak için ya seyahat edeceksin ya ticaret yapacaksın ya da komşuluk edeceksin.
Bundan sonra sırasıyla Konya Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge Hocamızı, TİMAV’ı, Konya Valimiz Vahdettin Özkan Bey’i, Konya STK Platformu İcra Kurulunu ziyaret ettik. Anadolu irfanı üzerinden dinlediklerimizi not ederek son durak Mevlâna Hazretlerine uğrayıp İstanbul’a dönmüş olduk.
Konya’da gördük ki sivil/gönüllü çalışmalar yürüten organizasyonlarda bir disiplin var. Teşkilatlanmaları tamamlanmış, plan ve programları olan, hedefleri net, ekipler genç ve donanımlı. Bunlar net olunca ortaya çıkan işler de sağlıklı ve verimli. Dinlediklerimiz ekip açısından verimliydi. En güzeli de bir araya gelmek, istişarede bulunmak, gözü yakın kılarak gönlü ırak etmemek ve muhabbetin iksirinden istifaza etmekti. “İrtibatta ifrat edin” sözünün bereketini görmüş olduk.
Vesileyle emeği geçen herkese -Mustafa Özdemir başta olarak- teşekkür ederim.
Resmî kurumlarımız ve gönüllü çalışma yapanların irtibatını ve iş birliklerini duymak ve görmek de önemli bir ayrıntıydı. Gerek Müftü Bey gerekse Vali Bey’i dinlerken bu husus, bir çatı kuruluşun yönetim kurulu üyesi olarak benim açımdan sevindiriciydi. En son Kahramanmaraş merkezli deprem vesilesiyle bölgede yaptığımız görüşmelerde gördüğümüz bu güzelliğin devam ediyor olduğunu görmek, daha da seviyeli ve ileri taşınmasına dua ve temennimizi kuvvetlendirdi.
Aynı gün Nurettin Nebati Bey de Eğitime Destek Platformu bağlamında Konya’daydı. Onunla da havaalanında oturduk. Günün son karesi de bu oldu. Detaylar TGTV tarafından yazılıp çizilecektir. Sosyal medyasından ve sitesinden takip edilebilir. Fakat Gönüllü Teşekküller Vakfının bir faaliyeti olarak icra edilen bu ziyarette günün sonunda bize kalan, en net ifadeyle “muhabbet” oldu.
metinucar.com 